14 Eyl 2009

KOMPLO TEORİLERİ -2-

Dizilerin amacı ne?





Ne güzel değil mi, onlarca dizi var televizyonlarımızda hepsini zevkle izliyoruz. Aşk-ı memnu, yaprak dökümü, dudaktan kalbe, hanımın çiftliği, kavak yelleri, canım ailem, vs. hepsinde birbirinden kaliteli oyuncular, birbirinden yakışıklı adamlar ve birbirinden güzel kadınlar var. Peki, neden son zamanlarda bu kadar arttı bu diziler? Ve neden tutuldular? Önceden on dizinin 8’i yayından kaldırılırken, bu kadar dizi yayınlanmazken şimdilerde neden bu kadar çok dizi izliyoruz?

Bunların hepsi Amerika’nın kültürel emperyalist tutumunun bir parçasıdır. Cnbce ile bize empoze etmeye çalıştığı yoz hayatı benimsemekte güçlük çekince biz devreye bizden yozluklar koyma yolunu seçmiştir. Bakın dizilere hepsinde bir aldatma, bir boynuzlama, bir tren, bir grup almış yürüyor. Bugün bununla sevişen kızımız ertesi gün bir başkasıyla sevişmekten imtina etmiyor. Nikahsız yaşamak özendiriliyor, aynı evde amcanın karısını yemek çok normal bir şeymiş gibi sunuluyor. Diyeceksiniz ki bunlar yeni değil, eskiden yazılmış romanlar. Tamam belli diziler için öyle ama romanın nasıl lanse edildiği de önemli. Şimdi bu dizilerin TRT çekimlerine bir bakın dönüp bir de bunlara bir bakın. Resmen amca karısı yemeyi özendiriyorlar, Kıvanç Tatlıtuğ, Burak Hakkı, Beren Saat, Fahriye Evcen gibi güzel kadınları ve yakışıklı erkekleri oynatıyorlar, gençlerin beğendiği isimleri sürüyorlar sahneye ki özenelim diye.

Bu bir politikadır, oyuncular elbette ki bunun içinde değildir ama kullanılmaktadırlar. Amerikan menşeli yapımları Türkçeleştirerek sanki bizdenmiş gibi bize sunuyorlar bunun neticesinde de kültür erozyonu yaşatmayı amaçlıyorlar ki başarısız olduklarını söylemek çok zor. Bugün gençlik artık bunlarla büyüyor, bakın 3. Sayfa haberlerine akla hayale gelmeyecek fantezi cinayeti haberleri var, üvey annesiyle kaçan çocuklar, eniştesinden çocuk doğuran baldızlar var, neden?

Cevap vermek hiç de zor değil. Amerika istediğini elde etme yolunda hızla ilerliyor. Cnbce dizileri ile elde edemediği çöküntüyü kaleyi içten fethederek yapmaya çalışıyor ve başarılı olma yolunda. Bu zinciri kırmak bizim elimizde. Tavrımızı koymasını bilmeliyiz, aile kurumuna bağlılığımızı sergilemeliyiz. Eğer geç kalırsak Türkiye’nin “sex and the city” olacağı günler çok uzak değil, ondan sonra karımıza, bacımıza asılan Mr. Big’leri, Behlülleri nasıl savuşturalım diye düşünür dururuz.

Yarın çok geç Türkiye silkelen artık!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder